Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | (birini/bir şeyi) bir şey sanmak | take (someone or something) for v. |
Phrasals | (birini/bir şeyi) bir şey sanmak | take (someone or something) for (something) v. |
Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | (birini/bir şeyi başkası/başka bir şey) sanmak | take (someone or something) for (something) v. | ||
Tom is, on account of his accent, often taken for a Dutchman; he is in fact an Englishman. Tom, aksanından dolayı genellikle Hollandalı sanılır; oysa aslında bir İngiliz'dir. More Sentences |
||||
Phrasals | (birini/bir şeyi biri/bir şey) sanmak | confuse (someone or something) with (someone or something) v. | ||
Phrasals | (birini/bir şeyi bir şey) sanmak | take (someone or something) as (something) v. |